İnanın yazı çok ciddi
başladı, diyeyim de affınıza sığınayım.
En İyi Film: The
Artist (olmalı da zaten ama Tinker, Tailor, Soldier, Spy da aday olmalıydı!!)
Klişe oldu bile artık The Artist üzerine yazılanlar. Fazla söze
ne hacet, Akademi herhalde The Artist’i göz ardı edecek kadar kendini
kaybetmedi. Fakat öyle bir durum söz konusu ise, ikinci film için benim
seçeneğim Hugo olur / olması gerekir en azından ikinci seçenek olarak yoksa
geriye kalan filmler üç aşağı beş yukarı vasatlık sınırında yüzüyor. Tamam öyküleri
güzel olan, insanın içine işleyen filmler de var (Extremely Loud and Incredibly
Close gibi) ancak “en iyi film” diye yaftalanmak, bunları en iyi film olarak
yaftalamak çok zor. Zaten şu adaylar içinden konuşuyoruz sadece yoksa en iyi
filmler farklı bu yıl. Tercihlerimi biliyorsunuz zaten: Bir Ayrılık ve Tinker,
Tailor, Soldier, Spy. Ama nerde, nerde Akademi’de o yürek de TTSS diyecek? Aday
bile etmediler.
En İyi Yönetmen:Michel Hazanavicius (Nicolas Winding Refn ve Tomas Alfredson da aday olmalıydı ama kimin önünü kesip aday olacaklardı? Pekâlâ Alexander Payne olabilir; biraz radikal ol Akademi)
Buradaki en büyük handikap adamın Fransız
olması, fazla tanınmaması ama neticede filmi çok sevildi ve geçen yılki Tom Hooper
bile kaldırdı ödülü Michel Hazanavicius neden olmasın? Benim için bu ismi
geçmesini istediğim tek isim Terence Malick.
En İyi Erkek Oyuncu:Jean Dujardin
(Michael
Fassbender ve Michael Shannon’ın ahı tutsun seni e mi Akademi!!)
En hak eden isim Jean Dujardin. Kimse Clooney
veya Pitt demesin. Hatta Dujardin olmasa aklımdan geçen kişi Demian Bichir, o
kadar uzak yani Pitt ve Clooney bana. Ama ne de olsa bu işler sevilmeye,
reklama, kulise de bakıyor. Kimse Pitt’e prim vermiyor ama yapsa yapsa süpriz
yapacak kişi Clooney olur. O da daha önce oscar aldı muhabbetine Dujardin’in
yolunu açar, açmıştır. Zaten Dujardin sözsüz o kadar güzel bir performans
çıkarıyor ki gerçekten rakiplerinin bir adım önünde başlıyor. İyi ki diyorum
The Artist’i bu kadar beğendiler de Dujardin’in önü bu kadar açıldı. Oldman demedim
bu dalda, diyemiyorum; gönül ister tabiî ki ama...
En İyi Kadın
Oyuncu:Meryl Streep / Viola Davis de hep yanında
Çok gittim geldim Viola Davis ve Streep arasında çünkü zaten
yarış o ikisi arasında ama nihai olmasa da benim düşüncem Streep’in ödülü
alacağı. Gerçi %50’lik şansları var gibi ikisinin de. The Help’in oyunculukta
öne çıkacağını düşündüm durdum hep ama o oyuncu da Octavia Spencer olacaktır
kanımca.
En İyi Yardımcı Erkek
Oyuncu:Christopher Plummer (Süpriz yaparsa sevineceğim kişi: Max von Sydow)
Offf be Max von Sydow, sen dur orda ben yoluna
güller sereyim. Gönlüm o kadar seni ister ki! Ama Plummer’la seni bu yıl yan
yana getirince Plummer öne çıkıyor gibi ha? Sen söyle kime verirdin ödülü? Sen benim
için çok daha önemli bir oyuncusun be Sydow ama ibre Plummer’ı gösteriyor. Senin
de filmin en iyi film kategorisinde aday, seni boş döndürmezler mi diyorsun? Olabilir,
beni de çok heyecanlandırır seni sahnede görmek, seni perdede gördüğüm her anın
beni heyecanlandırmaya yetmesi gibi. Ayakta alkışlar hatta ağlarım; orda olsam
koşup sarılmak isterim; zannederim ki görevliler beni dışarı atar (içeri girdim
de atılması kaldı) ama olsun, sana değer J
En İyi Yardımcı Kadın
Oyuncu:Octavia Spencer
Ne sıkıcı bir dal, off yazarken bile sıkıldım. Alacaksın işte
Spencer; çok duygulu konuşma bak üzerim seni sonra.
En İyi Uyarlama
Senaryo:The Descendants (mümkündür ki Moneyball)
Burası beni deli ediyor. Tinker, Tailor istiyorum deli gibi.
Ama kazanacak diye adını yazamıyorum; bu ne yaman çelişki. Ben gönlümün
oscarları diye bir yazı yazsaydım da burayı bu cümlelere bulamasaydım he mi?
En İyi Özgün
Senaryo:Midnight In Paris=istediğim isim bu. Beklediğim The Artist artık ama olması
gereken A Seperation.
Evet, yukarıda da görüldüğü üzere 3 filme birden ödül
verdim. E benim için bu yılın en iyi filmi A Seperation ise senaryosu da en iyi
olan odur, ama en iyi film The Artist’e verileceğine göre oy kullananları senaryosuyla
da etkilemiştir. Ama Woody de yıllar sonra en iyi film dalında aday olan bir
yönetmenlikle senaryoyu da halletmiş. Ee? Alsın Woody ben de haklı çıkayım, o
kadar!
En İyi Kurgu:The
Artist (alır bu alır)
En İyi Sanat
Yönetimi:The Artist (bunu da alır)
En İyi Kostüm
Tasarımı:Hugo
Bunu da The Artist alır gibime geliyor. Ne demeye tahminlerimi
Hugo’dan yana yaptım derseniz, işte o zaman o kadar adaylıkla Hugo’ya birkaç dalda
şans vereceklerini düşündüğümden derim de burda sanırım fazlasıyla
çuvallayacağım, hadi bakalım iyi olan kazansın.
En İyi Görüntü
Yönetimi:The Tree of Life
Gönül ister, seni özler, ödülsüz gitme ne olur; bunca sevgi,
bunca emek inan yazık olur!
En İyi Özgün
Müzik:The Artist
Bu dal The Artist’in resmen hak ettiği bir dal, dahası yok
yani benim için. Kazanmalı ve kazanacak dediğim bir dal.
En İyi Özgün
Şarkı:"Man or Muppet" (yahu onca filmden bula bula iki aday ve bu da
kazanacak olan daha ne?)
En İyi Makyaj:Harry
Potter
En İyi Görsel Efekt:Rise
of the Planet of the Apes
En İyi Ses Kurgusu:
War Horse (yorum yok, icap etti yazdım)
En İyi Ses
Miksajı:Hugo
Aslında ses kategorisi toptan Hugo’nun olacak diye bir
düşüncem vardı ama o meymenetsiz ödül alınca tek şansı varsa o da burda olur
dedim, icap etme o yönden yani.
Yabancı Dilde En İyi
Film:A Seperation
Beğenilmediğine dair duyumlarım var. Yok artık demek de
nereye kadar? Ama A Seperation’ın senaryo adaylığı da var da bir nebze
umutlanıyorum. Gerçi bu klasman da kendine özgü bir klasman ama A Seperation
varken başka bir filme “en iyi” demek, hadi ordan!!
En İyi
Animasyon:Rango
Bu film olmasa ne yapacaklardı acaba?
En İyi Belgesel: Paradise Lost 3: Purgatory (Akalın dilinde:
no fikir no choise :p)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder