25 Şubat 2012 Cumartesi

Geldik oscar için sona


İnanın yazı çok ciddi başladı, diyeyim de affınıza sığınayım.

En İyi Film: The Artist (olmalı da zaten ama Tinker, Tailor, Soldier, Spy da aday olmalıydı!!)

Klişe oldu bile artık The Artist üzerine yazılanlar. Fazla söze ne hacet, Akademi herhalde The Artist’i göz ardı edecek kadar kendini kaybetmedi. Fakat öyle bir durum söz konusu ise, ikinci film için benim seçeneğim Hugo olur / olması gerekir en azından ikinci seçenek olarak yoksa geriye kalan filmler üç aşağı beş yukarı vasatlık sınırında yüzüyor. Tamam öyküleri güzel olan, insanın içine işleyen filmler de var (Extremely Loud and Incredibly Close gibi) ancak “en iyi film” diye yaftalanmak, bunları en iyi film olarak yaftalamak çok zor. Zaten şu adaylar içinden konuşuyoruz sadece yoksa en iyi filmler farklı bu yıl. Tercihlerimi biliyorsunuz zaten: Bir Ayrılık ve Tinker, Tailor, Soldier, Spy. Ama nerde, nerde Akademi’de o yürek de TTSS diyecek? Aday bile etmediler.

En İyi Yönetmen:Michel Hazanavicius (Nicolas Winding Refn ve Tomas Alfredson da aday olmalıydı ama kimin önünü kesip aday olacaklardı? Pekâlâ Alexander Payne olabilir; biraz radikal ol Akademi)

Buradaki en büyük handikap adamın Fransız olması, fazla tanınmaması ama neticede filmi çok sevildi ve geçen yılki Tom Hooper bile kaldırdı ödülü Michel Hazanavicius neden olmasın? Benim için bu ismi geçmesini istediğim tek isim Terence Malick.

En İyi Erkek Oyuncu:Jean Dujardin
(Michael Fassbender ve Michael Shannon’ın ahı tutsun seni e mi Akademi!!)

En hak eden isim Jean Dujardin. Kimse Clooney veya Pitt demesin. Hatta Dujardin olmasa aklımdan geçen kişi Demian Bichir, o kadar uzak yani Pitt ve Clooney bana. Ama ne de olsa bu işler sevilmeye, reklama, kulise de bakıyor. Kimse Pitt’e prim vermiyor ama yapsa yapsa süpriz yapacak kişi Clooney olur. O da daha önce oscar aldı muhabbetine Dujardin’in yolunu açar, açmıştır. Zaten Dujardin sözsüz o kadar güzel bir performans çıkarıyor ki gerçekten rakiplerinin bir adım önünde başlıyor. İyi ki diyorum The Artist’i bu kadar beğendiler de Dujardin’in önü bu kadar açıldı. Oldman demedim bu dalda, diyemiyorum; gönül ister tabiî ki ama...

En İyi Kadın Oyuncu:Meryl Streep / Viola Davis de hep yanında

Çok gittim geldim Viola Davis ve Streep arasında çünkü zaten yarış o ikisi arasında ama nihai olmasa da benim düşüncem Streep’in ödülü alacağı. Gerçi %50’lik şansları var gibi ikisinin de. The Help’in oyunculukta öne çıkacağını düşündüm durdum hep ama o oyuncu da Octavia Spencer olacaktır kanımca.

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:Christopher Plummer (Süpriz yaparsa sevineceğim kişi: Max von Sydow)

Offf be Max von Sydow, sen dur orda ben yoluna güller sereyim. Gönlüm o kadar seni ister ki! Ama Plummer’la seni bu yıl yan yana getirince Plummer öne çıkıyor gibi ha? Sen söyle kime verirdin ödülü? Sen benim için çok daha önemli bir oyuncusun be Sydow ama ibre Plummer’ı gösteriyor. Senin de filmin en iyi film kategorisinde aday, seni boş döndürmezler mi diyorsun? Olabilir, beni de çok heyecanlandırır seni sahnede görmek, seni perdede gördüğüm her anın beni heyecanlandırmaya yetmesi gibi. Ayakta alkışlar hatta ağlarım; orda olsam koşup sarılmak isterim; zannederim ki görevliler beni dışarı atar (içeri girdim de atılması kaldı) ama olsun, sana değer J

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:Octavia Spencer

Ne sıkıcı bir dal, off yazarken bile sıkıldım. Alacaksın işte Spencer; çok duygulu konuşma bak üzerim seni sonra.

En İyi Uyarlama Senaryo:The Descendants (mümkündür ki Moneyball)

Burası beni deli ediyor. Tinker, Tailor istiyorum deli gibi. Ama kazanacak diye adını yazamıyorum; bu ne yaman çelişki. Ben gönlümün oscarları diye bir yazı yazsaydım da burayı bu cümlelere bulamasaydım he mi?

En İyi Özgün Senaryo:Midnight In Paris=istediğim isim bu. Beklediğim The Artist artık ama olması gereken A Seperation.

Evet, yukarıda da görüldüğü üzere 3 filme birden ödül verdim. E benim için bu yılın en iyi filmi A Seperation ise senaryosu da en iyi olan odur, ama en iyi film The Artist’e verileceğine göre oy kullananları senaryosuyla da etkilemiştir. Ama Woody de yıllar sonra en iyi film dalında aday olan bir yönetmenlikle senaryoyu da halletmiş. Ee? Alsın Woody ben de haklı çıkayım, o kadar!
En İyi Kurgu:The Artist (alır bu alır)

En İyi Sanat Yönetimi:The Artist (bunu da alır)

En İyi Kostüm Tasarımı:Hugo

Bunu da The Artist alır gibime geliyor. Ne demeye tahminlerimi Hugo’dan yana yaptım derseniz, işte o zaman o kadar adaylıkla Hugo’ya birkaç dalda şans vereceklerini düşündüğümden derim de burda sanırım fazlasıyla çuvallayacağım, hadi bakalım iyi olan kazansın.

En İyi Görüntü Yönetimi:The Tree of Life

Gönül ister, seni özler, ödülsüz gitme ne olur; bunca sevgi, bunca emek inan yazık olur!

En İyi Özgün Müzik:The Artist

Bu dal The Artist’in resmen hak ettiği bir dal, dahası yok yani benim için. Kazanmalı ve kazanacak dediğim bir dal.
En İyi Özgün Şarkı:"Man or Muppet" (yahu onca filmden bula bula iki aday ve bu da kazanacak olan daha ne?)

En İyi Makyaj:Harry Potter
En İyi Görsel Efekt:Rise of the Planet of the Apes
En İyi Ses Kurgusu: War Horse (yorum yok, icap etti yazdım)
En İyi Ses Miksajı:Hugo
Aslında ses kategorisi toptan Hugo’nun olacak diye bir düşüncem vardı ama o meymenetsiz ödül alınca tek şansı varsa o da burda olur dedim, icap etme o yönden yani.
Yabancı Dilde En İyi Film:A Seperation

Beğenilmediğine dair duyumlarım var. Yok artık demek de nereye kadar? Ama A Seperation’ın senaryo adaylığı da var da bir nebze umutlanıyorum. Gerçi bu klasman da kendine özgü bir klasman ama A Seperation varken başka bir filme “en iyi” demek, hadi ordan!!

En İyi Animasyon:Rango

Bu film olmasa ne yapacaklardı acaba?

En İyi Belgesel: Paradise Lost 3: Purgatory (Akalın dilinde: no fikir no choise :p)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder