9 Ocak 2014 Perşembe

Film indirmek veya indirmemek... Bütün mesele bu mu?


"Film indirmiyorum, çünkü....." ile "Film indiriyorum, çünkü....." ile başlayan cümlelerin kendi içlerinde tutarlı ve haklı tarafları vardır elbet. İşte korsana karşıyım/değilim söylemi de bunun içinde yer alır her açısıyla. Önemli olan geniş çerçeveli düşünebilmek, birkaç açıyla bile olsa meselelere bakabilmek, yorumlayabilmek. E malum, blogun adı da Çerçeve olunca birkaç kelam yazmak istedim.

Hiç bitmeyecek tartışmalardan biri: korsan film indirmek sinemayı öldürüyor mu? Biliyorsunuz, 2009'un Ekim ayıyla birlikte Emek'e vurulan kilit ve ardından gelen tartışmalar, sinemanın sadece bilet satışı, izlenme oranıyla alakalı değil bir zihniyet sorunu olduğunu da gösterdi. Emek burada bir simge tabii, tüm kültür-sanat hayatımız için kullanabiliriz Emek'in başına gelenleri. Meseleye çok sığ bir açıdan bakmak istersek eğer "gitmediniz, yıktılar işte efendiler" diyerek çığırtkanlık yapabiliriz. Ya da "zaten çok kötüydü sinemanın hali" gibi cümleler kurabiliriz. (Ancak bu cümleyi, en son 2011'de Emek'e festival için gittiğini ve Emek'in halinin içler acısı olduğunu söyleyecek kadar hâkim zihniyeti pompalayacak düşünceler üretenler kullandığı için lütfen tedavülden kaldıralım)Neyse, konumuza dönelim biz. Neymiş efendim? Demek ki sadece gidip gitmeme problemi değilmiş sinemaların durumu, bu bir zihniyet problemiymiş. Aslında konumuz tam olarak bu değildi ancak laf lafı açıyor işte.

Dün gece twitter arkadaşlarıyla sohbet ederken ve Her filmini izlemiş olmanın mesti içinde kendimden geçmişken beni gerçeğe döndüren bir tweet düştü karşıma. Yaklaşık bir ay sonra veya festivalde izleyebilecekken beklediğimiz filmi indirip izlemek gerçek sinemaseverliğe sığmıyormuş. Bir filmi izlemek için bir ay bekleyemiyorsak, sinema sevgisinden çok bekaret bozma hevesindeymişiz. Filmi erkenden tükettiğimiz için, filmler gösterime bile giremiyormuş ve olan bekleyenlere ve sinemaya oluyormuş. Bu gerçekler yüzüme bir tokat gibi çarptı ve uyuyamadım sayın okuyucu. Tanrım, sinemayı mı öldürmüştüm yoksa ben?

Bundan sonrasını sanırım maddelere ayırarak yazarsam daha iyi olacak:

1. En kesin hükmüm: Kimse benim sinema sevgimi film indirmek konusuna indirgeyerek sorgulayamaz.

2. Sinemaseverliğin yanında uzun süredir takip ettiğimiz ödül sezonunda adı geçen performanslardan ve filmlerden zaten ödül sezonunun sonu olan Oscarlara kadar kaçını izleyebileceğiz sinemada?

3. Bu filmlerin kaçı İstanbul, Ankara vs dışında kaç ilde ve KKTC'de gösterime giriyor acaba?

4. Festival hangi illerde yapılıyor? Yoksa hepimiz İstanbulluyuz diye ikametgâh mı verdik eline?

5. İster festival, ister vizyon bunlardan kaçını bütçemizi sarsmadan, vakit darlığına düşmeden izleyebileceğiz ki? (hadi kendimi bu konuda biraz daha şanslı görüyorum çünkü ön gösterimleri takip edebilme lüksüne sahibim)

6. Ödül sezonuna damgasını vuracak filmleri ve performansları önceden izlemek istememizin bekaret bozmakla ne alakası var? Bunlardan öne çıkanları sinemada da izlemeyeceğimizi ne biliyorsun?

7. Bu filmleri gösterime sokacak dağıtımcılar, "aaa e bunlar zaten nete düşmüş, sokmayalım gösterime" mi diyecekler?

Tüm bu konuları bu dile indirgeyerek yazdığım için okuyanlardan özür dilerim. Tabiî ki bu konular etraflıca konuşulmaya açıktır ve muhtaçtır. Benim savunum da asla "film indirmek dururken, sinemaya gitmek ne ki" üzerinden olmamıştır, olmayacaktır. Zaten yazılarımı takip edenler sinema konusunda ne kadar hassas olduğumu bilirler. Ancak, birilerinin sinema sevgisi dar bir çerçeveden sorgulanmaya alınıp peşin hüküm verildiğinde insanın sinirlerinin gerilmesi de doğaldır. Zaten bu yazı da bunun ürünüdür. Yapılan tespitler tek açıdan ve suçlayıcı bir içeriğe sahip olduğundan, o içeriğin maddelere bölünerek açımlamasını yapmaya çalıştım. Biraz gelene göre cevap oldu yani.

Şunu da anlamamız gerekiyor aslında: film indirip izlemek sinemayı tabiî ki etkiler. Genelgeçer izleyicinin oranının büyüklüğü, film indirme oranıyla örtüştüğünde pek tabii ki sinema etkilenir. Ancak genel ölçekli sinemalarda gösterime giren filmlerin niteliklerini ve niceliklerini film indirme haliyle açıklamak yetersizdir. Yine de tekrar ederek söylüyorum: "Film indirenlerin, sinemayı sevdiğine inanmıyorum" veya "Olan bize ve sinemaya oluyor" yargılarının, temelli bir gerçeklik olduğuna da ben inanmıyorum.

Ve bu yazıyı bitirirken içinde yaşadığımız ülkeyi bir kez daha gözümün önüne getiriyorum da... Keşke tüm derdimiz bunları tartışmak olsa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder