16 Ekim 2011 Pazar

Geceleri Bir Başka Olur(muş) Paris

Woody Allen'la barıştım, bir süredir ona dargındım tavşan dağ misali; ama inatla da izledim her yapımını. Barcelona Barcelona ile kıpırdadım biraz yerimden ama hep eski Allen'ımı istedim vee işte bu: Midnight in Paris, buldum onu.

Biraz iddialı olur tabii 70-80'lerdeki Alen'ı yakaladığımı söylemek ama onun deli gibi konuşan ve konuştuklarının ardında dev gibi bir referanslar zinciri taşıyan entelektüel metinlerini özlemiştim. Hem de içinde bol bol ironi sosu bulunduran cinsinden olanları.
Midnight in Paris, 2010'dan 1920'ye ışınlanan yazar Gil ile birlikte bize hem sanat çevresinin o adlarını ezbere bildiğimiz ve şiirlerini, filmlerini, romanlarını, resimlerini delicesine sevdiğimiz insanları karşımıza çıkarıyor. Biz de Gil gibi şaşırmış gözlerle bakıyoruz onlara. Bu yönüyle çok eğlenceli bir film var karşımızda. Ama film sadece bu değil. İnsanın hep olduğu yerden başka bir yere gitme isteğini, hep başka zamanlarda olma hayalini perçinliyor. Baş kahraman Gil, romanına seçtiği isimden başlayarak, 2010'un değil 1920'lerin insanı olduğunu, hep kaçmak isteğiyle dolu olduğunu hissettiriyor bize. Aslında onun kaçmak istediği yıllar değil, o bir türlü aynı dilden konuşamadığı nişanlısı ve ailesi. Ne olmak, nerede olmak istediğine karar verme aşamasında üzerine yüklenen sorumluluklar, hatta ayan beyan horlanma halini yaşaması bizi ona yaklaştıran sebeplerden birkaçı. Konuşma tarzından jest ve mimiklerine kadar bir Allen alter egosu olan Gil, geceyarısı keşfettiği ve yolculuğa çıktığı Paris'in eski sokaklarında ve nostaljik seyahatlerinde hayatı hakkında, ne yapmak istediği hakkında nihai kararlarını verirken Allen da bize yarattığı o nefis atmosferle büyük bir haz yaşatıyor.
Belki bu film eski Allen filmlerinin ince metin detaylarını içermiyor, daha kalın çiziyor yüklendiği meselelerin altını ama eskisi gibi bunu Allenvari bir yetkinlikle yapıyor ve bize bir Woody Allen filmi izlediğimizi hissettiriyor. Müzikleri, atmosferi, yarattığı tiplemeler ve her şeyiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder